Yaşadığımız hayatta başımıza gelen birçok olaydan etkilenerek psikolojik sorunlar yaşayabiliyoruz. Bu durumu engelleyebilmemizin bir yolu beslenme olabilir mi? Depresyon ve beslenme yazımızda sizin için mutluluk hormonunu, rahatlamayı ve psikolojik sağlığı arttırabilecek beslenme önerilerine yer verdik. Depresyon ve beslenme yazımızı okumak için devam edebilirsiniz.

Duygu durum Bozukluğu Nedir?

Duygu durum bozuklukları, yaşam aktivitelerine zarar veren ruh halindeki ciddi değişikliklerle oluşur. Artık günlük hayatınızda yaptığınız bir çok aktiviteyi yaparken zorlanıyor musunuz? Kendinizde fark ettiğiniz ruhsal değişimler olabilir…

Birçok farklı alt tip tanınsa da, duygu durum bozukluklarının üç ana durumu vardır: depresif, manik ve bipolar.

Bazı duygu durum bozuklukları örnekleri şunlardır:

Majör depresif bozukluk – Uzun süreli ve kalıcı aşırı hüzün dönemleriyle karakterizedir.

Bipolar bozukluk – Manik depresyon veya bipolar duygu durum bozukluğu da denir. Depresyon ve mania alternatif zamanlarını içeren depresyondur.

Mevsimsel Duyuşsal Bozukluk (SAD) – Kapalı, karanlık havalar hepimizde durgunluk, mutsuz bir ruh hali yapmıyor mu? Geç sonbahardan erken ilkbahara kadar uzak kuzey ve güney enlemlerde gün ışığından daha az saat ile ilişkili bir depresyon şeklidir.

Cyclothymic bozukluk – Bipolar bozukluğa göre daha az olan duygusal iniş ve çıkışlara neden olan bir bozukluktur.

Premenstrüel disforik bozukluk –  Adet dönemi öncesinde görülen sinirlilik hali literatürde yer alan bir duygu durum bozukluğudur. Bir kadının adet öncesi döneminde meydana gelen duygu durum değişiklikleri ve sinirlilik ve adet kanaması başlangıcı ile gider.

Persistan depresif bozukluk (distimi) – Uzun süreli (kronik) depresyon şeklidir.

Yıkıcı duygu durum bozukluğu – Çocuğun gelişimsel yaşı ile uyumsuz olan temperant patlamaları içeren çocuklarda kronik, şiddetli ve inatçı sinirlilik bozukluğudur.

Bu bozukluklar çoğunlukla ilaçlarla tedavi edilir. Fakat bu hastaların tedavisinde kullanılan ilaçların pek çoğu istenmeyen yan etkilere sahiptir. Örneğin, bipolar bozukluk tedavisinde kullanılan lityum,yüksek dozlarda donuk bir kişilik, hafıza kaybı, kilo artışına neden olabilir.

Genel olarak literatürde ruhsal bozukluklarda antioksidan vitamin ekleme tedavileri üç nedenle gündeme gelmektedir. Bunlar:

1.Hücrelerdeki savunmayı güçlendirme amacıyla,

2.Besinlerle yetersiz alınmaları nedeniyle ekleme yapma amacıyla,

3.Bazı antipsikotik ilaçların üretimini arttırdığı radyoaktif oksijen radikallerine karşı koruyucu amaçlı olarak kullanılmalıdır.

Mental Bozukluğu Olan Kişilerde Görülen Beslenme Yetersizlikleri

Beyin fonksiyonlarının devamlılığı için yeterli beslenmeye ihtiyaç vardır. Diyet kalitesinin kötü olması depresyon için bir risk faktörü olabilir. Depresyonu olan bireylerin diyetleri yakından incelendiğinde yetersiz beslendikleri görülmüştür. Özellikle aşağıdaki besin öğelerinin yetersizliği görülmektedir.

• Omega-3 yağ asitleri,
• B vitaminleri,
• Antioksidan vitamin ve mineraller i
• Proteinlerin yapıtaşı olan bazı aminoasitlerin yetersizlikleridir.

Çalışmalar, düşük serotonin düzeyi ile intihar arasındaki ilişkiyi oraya koymuştur.

Beslenme Önerileri

 

1. Omega-3 Desteği

En zengin omega-3 kaynağı balıklardır. Özellikle somon, uskumru, ringa balığı gibi et obur soğuk su balıklarıdır. Birçok toplumda balık ve diğer kaynaklardan omega-3 yağ asitleri tüketimi azaldığından bu yana major depresyon sıklığında artış gözlenmektedir.

Her gün1.5-2.0 gram EPA içeren omega-3 yağ asidi destekleri tüketmenin depresyonu olan hastalarda duygu durumunun yükselmesini uyardığı gösterilmiştir.

2. Folat- Magnezyum Desteği

Ek olarak, folat ve magnezyum eksiklikleri de depresyonla ilişkilidir ve beslenme düzeninde bu vitaminlerden yüksek besinlere yer verilmesi olumlu sonuçlar doğurur.

3. C Vitamini Desteği

C vitamini, anti-stres vitamin olarak da bilinir. C vitamin eksikliği , duygu durum bozukluğu olan hastalarda diğerlerine kıyasla daha fazladır. Hastaya C vitamin desteği yapıldıktan sonra motivasyonunun arttığı, daha sosyal olduğu gözlenmiştir.

4. Karbonhidrat Etkisi

Karbonhidrat yönünden fakir diyet tüketilmesinin depresyona neden olması muhtemeldir. Çünkü iyi hissetmeyi sağlayan beyin kimyasalları triptofan ve serotoninin üretimi karbonhidrat yönünden zengin besinlerin tüketilmesi ile gerçekleşir. Şekerli besinler hızlı fakat geçici bir etki oluşturma eğilimindedir. Bu yüzden doğru karbonhidrat seçimi de dikkate alınmalıdır.

5. Egzersiz

Egzersiz yapmak beyinde serotonin üretimini arttırmaktadır. Kişide egzersiz yapmak mutluluk hissini arttıracak ve kendine ayırdığı vakit arttığından daha sosyal, rahat hissedecektir.

 

Umarım depresyon ve beslenme önerileri yazımız sizin için faydalı olmuştur. Merak ettikleriniz ve sormak istedikleriniz için yorum bırakabilirsiniz.