We are Online Market of organic fruits, vegetables, juices and dried fruits. Visit site for a complete list of exclusive we are stocking.

Contact us

Bal

Bal

Kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi, leziz bal hakkında merak ettiklerinizi yazımızda inceledik. Bal nedir? Sıcakken tüketilmeli mi? Hepsini öğrenebileceksiniz.

Bal Nasıl Oluşur?

Bal, bitkilerin canlı kısımlarının salgılarının veya nektarının bal arıları tarafından toplanıp, arıların salyalarında ki kendine enzimlerle bir dizi tepkimeye girdikten sonra peteklere yerleştirilmesiyle olan doğal, tatlı bir besindir. Balın kimyasal kompozisyonu bitki kaynağına bağlıdır. Kaynağına bağlı olarak da çam balı, kestane balı gibi çeşitlere ayrılır.

Balın tadı, nektara, elde ediliş yöntemine ve iklime bağlı olarak değişebilir. İçerisinde bulunan uçucu ve yarı uçucu yağlarda aroma/koku dengesini çok büyük oranda etkilemektedir.

Balın rengi çok açık sarıdan neredeyse siyaha kadar gidebilmektedir. Bala rengini veren karoten, antosiyanin, ksantofil gibi değişik bileşenlerdir. Aynı zamanda balın renginin bitkinin cinsine göre ve üretim aşamasında geçtiği aşamalara bağlı olarak da değiştiği gösterilmiştir.

Balın İçeriği

Balda ortalama %80 şeker,%18 su, organik asitler ,vitaminler, mineraller, tuzlar, fenolik bileşikler, proteinler ve serbest aminoasitler gibi diğer minör bileşikleri içermektedir. Balda çok az miktarda protein de bulunur, bu proteinin büyük bir kısmını prolin oluşturur. Balın içeriğinde oldukça fazla miktar da fenolik bileşikler bulunur. Fenolik bileşiklerin sayısı ile antioksidant aktivitesi doğru orantılı bulunmuştur.

Bald HMF

Balın sağlık açısından sayısız yararı varken yanlış kullanımda bir kanserojene dönüşebilir. Baldaki bu oluşumunu istemediğimiz maddeye HMF deniyor. Peki bu nasıl oluyor?

Bal, yüksek şeker içeriği, düşük pH değeri, asit varlığı ve düşük su aktivitesi varlığında HMF oluşumuna neden olabilir. Taze balda  HMF değeri sıfıra yakınken, ısıtma ve depolama süreci sonrasında artmaktadır. Bu nedenle HMF balın kalitesinin tespitinde çok önemli bir kıstastır.

Bal ve Tedaviler

Bal eski zamanlardan beri, yanık tedavisinde, sindirim sistemi bozukluklarında, astım, enfeksiyonlu yaralarda ve deri ülserinde kullanılmaktadır. Bal, antioksidan ve anti mikrobiyal özelliği nedeni ile yara, yanık ve mide ülseri tedavisinde etkilidir.

Baldaki antioksidan maddeler, kalın bağırsak iltihabının, kolona verdiği hasarı azaltmaktadır. Yapılan bazı çalışmalara göre, balın sistemdeki probiyotik bakterileri artırmada etkili olabileceği, bu sayede, immün sistemi güçlendirmeye, hazımsızlığı azaltmaya, kolesterolü düşürmeye ve kolon kanserini önlemeye yardımcı olduğu bildirilmiştir.

Bal Bebeklere Verilmemeli

Bal, şeker şurubu ve diğer doğal tatlandırıcılar bebekler için potansiyel bir tehlikedir. Mide asiditesinden dolayı insanlar için zararlı olmayan Clostridium botulinum endosporları, çevrede ve dolayısı ile balda yaygın olarak bulunabilmektedir.  Bir bebeğin sindirim enzimleri asidik olmadığı için, bebeğin midesi Clostridium botulinum endosporlarının gelişmesi için uygun bir ortam oluşturur ve burada toksin üreterek botulizm’e neden olur. Bu nedenle, 12 aydan küçük bebeklere, ne bal ne de diğer tatlandırıcıların yedirilmemesi tavsiye edilmektedir.

Bal ve Kilo Problemi

Balın hazımsızlığı azaltması nedeni ile altı haftalık bir süre içinde balla beslenen farelerin, diğer şekerlerle beslenen farelere göre kilo artmasında düşüşler olduğunu saptamıştır.

Her gün bal yemenin, eşit miktardaki sofra şekeriyle karşılaştırıldığında kilo artışına neden olmadan kan yağları üzerine faydalı etkiler gösterebileceği öne sürülüyor.

Düşük ile orta glisemik indeksli besinler arasında yer aldığı için diyabet gibi metabolik hastalıkların kontrollü seyretmesinde çok önemli yer tutan bir besindir.

Umarım yazımız sizin için faydalı olmuştur. Merak ettikleriniz ve sormak istedikleriniz için yorum bırakabilirsiniz.