Gebelik süresince; gebelikte vitamin ve mineral alımı hem annenin sağlıklı ve sorunsuz bir gebelik süreci geçirmesi hem de bebeğin gelişimini en iyi şekilde tamamlaması için önem taşımaktadır. Gebelikte vitamin hangi ayda ne kadar alınmalı ve faydaları nelerdir gibi sorular aklınızı karıştırıyorsa dikkatlice okumanızı tavsiye ederiz …
1.Esansiyel Yağ Asitleri ve Balık Yağı
- Gebelikte, omega 3 doymamış yağ asidi desteği oldukça önemlidir. yapılan çalışmalar gebelik süresince alınan omega-3 desteğinin ;
- preeklampsi ve gebeliğin uyardığı hipertansiyonu azalttığı,
- gebelik süresini 4- 6 gün uzattığı,
- erken doğumları azalttığı,
- fetal büyüklüğü arttırdığı,
- fetal beyin kavrama ve idrak fonksiyonlarını arttırdığı sonuçlarına ulaşılmıştır.
Bu sonuçlar göz önüne alındığında ;
- Omega – 3 (PUFA) için en iyi kaynak balık yağıdır ve gebelik süresince haftada 2 kez mutlaka balık tüketilmelidir. Pişirme yöntemi olarak ızgara ya da fırında pişirme tercih edilmelidir.
- Fakat önemli olan bir nokta vardır; balık yağı preperatları fazla miktarda vitamin A içerdiği için ek destek olarak gebelik esnasında önerilmez. Çünkü gebeliğin 7. haftasından önce aşırı A vitamini alımının doğum defektlerine yol açabileceği ileri sürülmektedir.
- Gebelikte ve laktasyon döneminde maternal balık yağı alımının bebeklerin gelecekteki mental gelişimlerine olumlu katkı yaptığı tespit edilmiştir.
- Yine diğer bir araştırma balık yağı alan emziren annelerin çocuklarının daha erken konuşmaya başladıklarını gösteren küçük de olsa bir veri olduğunu belirtmiştir.
- Gebelikte A vitamini oranına dikkat ederek balık yağı kullanımının fetus için zararsız olduğu ve göz ve el koordinasyonu gibi çocuk kognitif fonksiyonları üzerine olumlu etkisi olduğu geliştiği belirtilmiştir.
- Yine gebeliğinde balık yağı tüketen annelerin çocuklarında ileriki yıllarda, allerjik hastalıkları ve tip 1 diabet gelişme riskinin azaldığı yapılan çalışmaların sonuçlarındandır.
2.Demir
Türk kadınlarının %70’inde demir eksikliği anemisi görülmektedir. Gebelik döneminde bu durum çok daha büyük önem taşımakta ve annede ciddi eksikliklere sebep olmaktadır.
- Anneden fetüs ve plesantaya yaklaşık olarak 300 mg demir transfer edilir, 500 mg da maternal hemoglobin için kullanılır. Bu maternal gereksinim özellikle 20. haftadan sonra belirgindir ve günde 7 mg’dır.
- Institude of Medicine (IOM) gebelere 2. ve 3. trimesterde günde 27- 30 mg elementer demir önermiştir.
- İkiz gebeliği olanlara, geç ve düzensiz kullananlara veya hemoglobini düşük olanlara 60-100 mg elementer demir önerilir.
- Günlük 30 mg elementer demiri karşılamak için gebe bayana 150 mg ferröz sülfat, 300 mg ferröz glukonat veya 100 mg ferröz fumarat verilmelidir.
- Gebeliğin ilk 4 ayında ek demir verilmemesi bu dönemde olası bulantı ve kusmanın önlenmesine yardımcıdır.
3.Kalsiyum
Kalsiyum minerali; gebelerde fetüsün sağlıklı kas ve kemik yapısının temellerini oluşturmaktadır.
- Gebelerde ortalama 20-30 gr total kalsiyum gereksinimi vardır.
- Erişkinler için kalsiyum gereksinimi günde 700 mg’dır.
- 19 yaş üzerindeki gebe ve emziren bayanlar için günlük 1000 mg kalsiyum tüketimi önerilmektedir.
- Gebeliklerin özellikle süt ve ürünlerini yeterli miktarda (günde 3-4 kere) tüketmeleri kalsiyum gereksinimlerini karşılamak için birebirdir.
4.İyot
İyot minerali mental gelişim için çok büyük önem taşımaktadır.
- İyot eksikliği mental geriliğin önlenebilir bir nedenidir.
- Eksikliği düşünülen bölgelerde döllenmeden önceki dönemden gebelik ortasına kadar destek verilmelidir.
- İyot gıdalarla, oral veya enjektabl (enjekte edilerek) verilebilir.
- Günlük doz 220 mcg olmalıdır.
5.Çinko
- Çinko immünitede önemli rol oynayan enzimlerde kofaktör olarak görev yapar ve fetüsün immün sistem gelişimi için önemlidir.
- Günlük gereksinim 12 mg’dır.
6.Magnezyum
- Bilinen tüm çalışmaların analizinde 25. gebelik haftasından önce oral magnezyum desteğinin erken doğum sıklını azalttığı tespit edilmiştir. Ayrıca magnezyum alan gebelerde hastanede kalış süresi ve vajina harabiyeti (kan toplanması ve kas ağrıları) daha düşük olduğu yönünde bilgilere rastlanmaktadır.
7.Folik asit
- Vücutta folat düzeylerinin düşük olması erken doğum riskini arttırmakta ve fetal büyümeyi kısıtlamaktadır.
- Nöral tüp defekti; sinir sistemi ile ilgili önemli bir sorundur ve günde 400-600 mcg folik asit alımı ile önlenebilmektedir.
- Folik asit kullanımına döllenmeden en az bir ay önce başlanmalı ve döllenme gerçekteştikten sonra en az bir ay, mümkünse 12. haftaya kadar devam edilmelidir.
- Perikonsepsiyonel folik asit desteği nöral tüp defektini (spina bifida, anensefali, ensefalosel) konjenital kalp hastalığını, orofasial yarık riskini azaltmaktadır.
- Daha önceki gebeliğinde nöral tüp defekti ile komplike olmuş gebelerde konsepsiyondan önceki ay ve birinci trimester boyunca 4 mg folik asit alımı, % 3 olan nöral tüp defekti tekrarı riskini %72 azaltmaktadır.
- Folik asitin yüksek dozları her gebeye rutin verilmemelidir. Mutlaka doktor kontrolünde kullanılmalıdır.
- Döllenme öncesi dönemde eser element kullananlarla 800 mcg folik asit içeren multivitamin kullananların karşılaştırıldıkları bir çalışmada; folik asit içeren multivitamin kullanan gebelerde abortus oranında % 16’lık artış saptanmıştır.
- Yine bir başka çalışmada 4000 mcg folik asit kullanımı ile düşük oranlarında % 15’lik artış olduğu tespit edilmiştir.
- CDC nin ABD kadınları için önerileri:
- * 400 μg/gün: Çocuk sahibi olmayı düşünen tüm kadınlar
- * 1 mg/gün: Gebe kadınlar
- * 4 mg/gün: Nöral tüp defektli infant öyküsü olan kadınlar (konsepsiyondan önceki ay ve 1. trimester boyunca) şeklindedir.
8.Vitamin A
- Gebelikte vitamin A gereksinimi, gelişimin en fazla olduğu 3. trimesterde en fazladır.
- Günlük gereksinim 4000-5000 IU’ dir. Gebeliğin 7. haftasından önce aşırı vitamin A (> 10,000 IU veya 3000 mcg, gün total doz) alımı fetus gelişimine toksiktir, abortus ve doğum defektlerine (kraniofasiyal, santral sinir sistemi, timik, kardiyak anomaliler) sebep olabileceği bilinmektedir. Bu yüzden gebeler, karaciğer ve ürünlerinin (sakatat) tüketiminden sakınmalıdırlar.
- Diğer vitamin A ve beta karoten kaynakları süt ürünleri, yumurta, havuç ve lifli sebzelerdir. A vitamini desteği kullanımına gerek yoktur, besinler ile alınan vitamin A gebeler için yeterlidir. Dikkat edilmesi gereken nokta gebeliğin 7.haftasından öncesidir.
9.Tiamin ve Riboflavin
- Vücut hücrelerinde enerji açığa çıkabilmesi için tiamin (B1) ve riboflavine (B2) ihtiyaç vardır.
- Tiamin gereksinimi enerji gereksinimine paralel olarak artar ve gebeliğin 3. trimesterinde daha fazladır (gebelik başlangıcında 0,1 mg olan gereksinim 3. Trimesterde0,9 mg’a çıkar).
- Ortalama riboflavin alımı da gebelik boyunca artarak 0,3 mg dan 1,4 mg’a yükselmektedir.
- B grubu vitaminlerinin en iyi kaynakları tam tahıllardır. Bu vitamin düzeyinde alımın sağlanabilmesi için; günlük beslenmede sağlıklı tam tahıllara (tam tahıllı ekmek, yulaf, bulgur vs.) yeterli miktarda yer verilmelidir.
10.Vitamin – B12
- Vitamin B12 sadece hayvansal gıdalarda bulunmaktadır.
- Bu nedenle vejeteryanlar ya da veganlar azalmış vitamin B12 depoları nedeniyle çok düşük ağırlıklı bebek doğurabilirler. Bunun önüne geçmek için; vejeteryanlerin, veganların, ihtiyaçtan az miktarda hayvansal gıda tüketenlerin takviye olarak B12 almaları gerekmektedir.
- Günlük doz 2,2 μg iken vejeteryan gebelerde 3 μg’dır.
11.Vitamin C
C vitamini demir emilimini olumlu yönde etkilemektedir. Bu nedenle fizyolojik işlevlerin devamlılığı için gebelikte vitamin C düzeyleri de kontrol edilmelidir.
- Gebeliğin 3. trimesterinde özellikle gebeliğin sonuna doğru maternal demir depolarının idamesinin devamı için gebelikte vitamin C alımında 10 mg/gün’lık bir artış gereklidir.
- Total 50 mg C vitaminimi ihtiyacı vardır.
- C vitamininin en iyi kaynakları kivi, portakal, çilek, karnabahar,brokoli, mandalina, limon, kapya biber gibi besinlerdir. Bu besinlerin dışında salatalara, uygun yemeklere limon ekleyerek tüketmek de demir emilimini arttırmaya yardımcıdır.