Beta-Glukan, ekmek mayası hücre duvarından ekstrakte edilen basit bir polisakkaritdir.
B glukan, D-glukoz monomerlerinin değişik şekillerde bağlanmasıyla olu- şan, bitki, mantar, alg, maya ve bazı bakterilerin hücre duvarının komponenti olan doğal polimerlere verilen genel bir isimdir.
B glukan Buğday, arpa, yulaf, pirinç,mantar ve mayaların hücre duvarları gibi çok sık tükettiğimiz tahıllar en çok içeren besinlerdir.
Beta Glukan’ın miktarı değil, partikül büyüklüğü önemlidir. Çünkü vücut savunma hücreleri tarafından kullanılabilmesi için Beta Glukan partikül büyüklüğünün 10 mikrondan küçük olması gereklidir.
B-glukanların görevleri
antiviral,
antitümoral,
bağışıklık stimülanı,
antienflamatuvar,
kolesterol düşürücü,
antidiyabetik,
antimikrobiyal,
hepatoprotektif,
antiallerjik,
radyoprotektif,
antioksidan,
antikoagülan etkileri vardır.
Bağışıklık sistemimizin ilk savunmasını yapan makrofajlar (beyaz kan hücreleri) üzerindeki özel yüzeylere bağlanarak, bağışıklık sistemini aktive etmesinden dolayı yıllardır bağışıklık sistemi destekleyici olarak ün kazanmış tamamen doğal bir besin desteği olarak adlandırılmaktadır.
Her Beta Glukan aynı etkiyi göstermezler.
Bağışıklık sistemi için, etkinliği kanıtlanmış Beta Glukan 1,3/1,6 bağ yapısı olan Beta Glukandır.
Beta-glukan 1,3 / 1,6 bağ yapısı görevleri Nelerdir?
John Hopkins ve Harvard Üniversitesin’de yapılan araştırmalar sonucunda beta glukanın bağışıklık sistemini güçlendirdiği sonucu gözlemlenmiştir.
Bağışıklık cevabını artırarak vücut savunma hücrelerinin patojenleri daha etkili şekilde yok etmesini sağlar,
8-12 yaşları arasında soğuk algınlığı geçiren çocuklarda yapılan randomize, açık uçlu bir çalışmada,
hastalara 30 gün boyunca 100 mg B glukan verildiğinde bağışık yanıtta artma belirlenmiş ve deneklerin bu dozu tolere edebildiği gözlenmiştir
Yapılan Çalışmalarda
glukan özellikle Japonya’da kanser hastalarında adjuvan olarak b -glukan uygulamasının monoklonal antikorlarınbkullanılmakta ve oral etkisini artırdığı bildirilmektedir. Bu çalışmada çok çeşitli biyolojik etkileri –glukanların bbulunan ve gerek besinlerle gerek gıda desteği olarak kullanılan özellikle bağışıklık sistemindeki ve kanserdeki etkileri ile ilgili çalışmaları ve bu bileşikler üzerinde yapılmış olan toksisite çalışmalarını derlenmiştir. -glukan içeren ekstrelerin ve Ülkemizde piyasada bulunan yoğun olarak 6) yapısı ta-®(1-3); ®(1b-glukan içeren ticari preparatların saflaştırılmış B-glukanlar üzerindeki taşıması nedeniyle, araştırmamızda daha çok bu tip çalışmalara yer verilmiştir.
Ekmek mayasından (Saccharomyces cerevisiae) elde edilen bağışıklık sistemini güçlendiren doğal bir maddedir.
Beta glukan, latince ismi “Saccharomyces cerevisiae” olan ekmek mayasının hücre duvarından ekstrakte edilen polisakkarit liflerinden oluşur.
Glukanın bağışıklık sistemi üzerindeki etkisini S. cerevisiae’ den elde edilen araştırmak amacıyla
60 sağlıklı deneğe 10 gün boyunca günde 250 -glukan verilip, ardından 7 gün uygulamaya ara verilmiştir. Denekler mg HACETTEPE UNIVERSITY JOURNAL OF THE FACULTY OF PHARMACY 110 egzersize tabi tutulmuş, egzersiz öncesi, sonrası ve egzersizden 2 saat sonra kan örneği alınarak total monosit konsantrasyonu, plazma sitokin düzeyi ve lipopolisakkarit tarafından indüklenen sitokin üretimi incelenmiştir. Egzersiz sonrası ve 2 saat sonraki CD14+ konsantrasyonu ve pro-inflamatuvar monosit konsantrasyonu (CD14+/ CD16+) plasebo verilen grupla karşılaştığında B glukan verilen grupta belirgin olarak artmıştır. Ayrıca lipopolisakkaritbrıldığında miktarları egzersiz öncesigtarafından salınan IL-2, IL-4, IL-5 ve IFN- -glukan verilen bve sonrasında plasebo verilen grupla karşılaştırıldığında grupta belirgin olarak artmıştır.
Bağışıklık sistemini güçlendirmesinin yanında,yapılan çalışmalarda yara iyileşmesini hızlandırdığını, barsak anostomozlarının iyileşmesinde olumlu etkilerinin olduğunu, peritonitte sağ kalımı arttırdı sonucu gözlemlenmiştir.
glukanın indometazin ile beraber uygulandığında farelerde sitokin seviyesini değiştirdiği ve sistemik enflamatuvar yanıt oluşturduğu gözlenmiştir,
20 kronik lenfositik lösemi hastası üzerinde yapılan Faz I ve -glukanınbFaz II çalışmalarında Saccharomyces cerevisiae’ den elde edilen alemtuzumab ve rituximabla birlikte kullanıldığında iyi tolere edildiği bildirilmiştir.
Yulaf
Yulaf en zengin beta glukan kaynaklarından biridir.
Medicinal Food News’a göre, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi, yulaf unu, yulaf kepeği ya da yulaf ezmesi içeren gıdaların kontrollü ve yasal bir biçimde tüketimine izin vermiştir. Bunun sebebi ise yulafın içerdiği beta glukanda bulunan yüksek konsantre çözülebilir lifterdir.
“Amerikan Klinik Beslenme Dergisi” 2001’de yayınlandığı bir araştırma sonucunda
Arpadaki besinsel liflerin, yüksek yoğunluklu lipoprotein kolesterolü ve plazma toplam kolesterolünü önemli derecede azalttığı gözlemlenmiştir.
Yulafta Bulunan Beta Glukan,
Kolesterol seviyesinin düşmesine yardımcı olur.
Kardiyovasküler hastalıklar riskini azaltır.
Hem primer (doğuştan), hem sekonder immün yetersizliği olan kişiler ciddi ölçüde enfeksiyon riski taşıyan bireylerdir ve enfeksiyondan korunma çok önemlidir.
Beta glukanlar vücudun bakteriyel enfeksiyonlara karşı verdiği tepkiyi destekleyip güçlendirerek bağışıklık sistemini geliştirir.
Tip -2 diyabet hastaları için de beta glukanlar faydalıdır çünkü beta glukanlar kan şekerinin dengelenmesinde çok etkilidir.
Yulafın glisemik yükü de oldukça düşüktür böylece ,kan şekerini aniden yükseltmez.
Beta glukan aslında uzun bir glikoz molekül dizini olarak bilinen bir tür polisakarittir.
Yapılan Araştırmalar Sonucunda
Yulafta sadece bu besine özel bir polifenol antioksidan olan ‘avenant bramide ‘bulunur. Bu maddenin antiflammatuar etkisinin ve kalp sağlığı için faydalı olduğu görülmüştür.
Mantar
Maitake, Blazei mantarı gibi yiyecek olarak da tüketilebilen tıbbi mantarlar B -glukan kaynaklarıdır
Yapılan Araştırmalar sonucunda maya kaynaklı beta glukanların bağışıklık systemini koruyucu maddesi en etkili olarak gözlemlenmiştir.
Maya kaynaklı çözünmeyen ve mantar kaynaklı çözünebilen, tahıl kaynaklı kısmen çözünebilen ve maya kaynaklı çözünebilen b-glukan taşıyanolmak üzere 4 farklı preparatın bağışıklık stimülanı etkisini incelemek üzere;fareler 14 gün boyunca 60 dk 4°C soğukta tutularak, stres oluşturulmuşve eş zamanlı olarak da hayvanlara oral yolla b-glukan verilmiştir. Deneysonucunda soğuk nedenli stresin fagositozu %38 oranında inhibe ettiği, test edilen tüm b-glukan preparatlarının bu inhibisyonu azalttığı, hatta maya kaynaklı çözünmeyen preparatın ise fagositozu tamamen normal seviyeye getirdiği gözlenmiştir. Test edilen tüm glukan preparatlarının kontrol grubuyla karşılaştırıldığında IL-6 ve IL-12 salınımını artırdığı ve TNF-alfa (tumor öldürücü faktör) salınımını etkilemediği gözlemlenmiştir.
Yapılan Bir Çalışmada
glukanın (lasiodiplodan)®(1bLasiodiplodia the obromae adlı mantardan elde edilen 32 adet fare üzerindeki subkronik toksisite çalışmasında biyokimyasal, hematolojik ve histopatolojik değerleri araştırılmış ve 50 mg/kg dozda herhangi bir olumsuz etki veya toksisite göstermediği bulunmuştur.
Glukan uygulamasının Eimera vermis kaynaklı Diğer bir çalışmada,
çoklu enfeksiyona karşı oluşan bağışıklık yanıta etkisi araştırılmak üzere 28 fare 4 gruba ayrılmış ve 24 gün süren bir deney yapılmıştır. 3 gruba intragastrik (ig) olarak çalışmanın başlangıcında 2.5×103 E. vermis oositi verilmiştir. İlki çalışmanın başlangıcından 10 gün önce olmak üzere 2 gruba 48 saatte bir ig yolla 3 mg/fare veya subkütan (sc) olarak 500 μg/fare olacak –glukan b-glukan verilmiştir. 3. grup enfeksiyon oluşturulan ancak bşekilde uygulanmayan kontrol grubu (NT), 4. grup ise enfeksiyon oluşturulmayan ve -glukan uygulanmayan kontrol grubu (NE) olarak ayrılmıştır. Çalışmanınb 24. gününde farelere ötanazi uygulanarak dalak ve mezenterik lenf nodları ve IL-4 salınımının tesbiti içingantijene spesifik olarak indüklenen IFN- alınmıştır. Ayrıca bağırsaklar yıkanarak, elde edilen sıvıdan anti-sporozoit -glukan uygulamasının fekal bve anti-merozoit IgG miktarı belirlenmiştir. oosit miktarını artırdığı gözlemlenmiştir. Oosit dökümü ig uygulamada % -glukan uygulanan grubunb39.6, sc uygulamada ise %28.5 azalmıştır. Sc yolla NT grubuyla karşılaştırıldığında belirgin biçimde serum IgG, IgG1 ve IgM anti-sporozoit ve anti-merozoit IgG seviyeleri artmıştır. Bu grupta intestinal -glukan uygulanan gruptabanti-sporozoit IgA NT grubuna göre artmış, ig -glukan uygulamasının antijen-spesifik b ise anti-merozit IgA cevabı artmıştır. -glukanbindüklü sitokin sekresyonu üzerine etkisi incelendiğinde ise ig uygulanan farelerde MLN hücrelerinde IL-4 salınımı yapan hücre sayısının -glukan uygulamasının spesifik vebazaldığı gözlemlenmiştir. Sonuç olarak, non-spesifik bağışık yanıtı düzenleyerek Eimera vermis enfeksiyonuna rezistansı artırdığı belirlenmiştir.
glukanın, kemoterapi verilen farelerde IL-6 düzeylerini Yapılan bir çalışmada
hematopoetik cevabı artırdığı görülmüştür Maitake -glukan içeren fraksiyonunun MM46 tümörübmantarının (Grifola frondosa) , makrofajlardang ve IFN-abulunduran C3H /HeN farelerde dalaktan TNF- ise IL-12 salınımını artırdığı gösterilmiştir
glukanın deneysel kolon kanseriyle ilgili yapılan çalışmada
einbjornsson ve arkadaşlarının, karaciğer metastazı üzerindeki etkisini incelemek üzere yaptıkları çalışmalarda verildiğinde,g-glukan ve IFN-b veya g-glukan, sadece IFN-bsadece verilmesine göre daha etkili olarakg karışımının, sadece IFN-g-glukan ve IFN-b -glukanbtümör gelişimini neredeyse tamamen durdurduğu, tek başına uygulamasının ise çok etkili olmadığı belirtilmiştir.
Kemoterapi alan 22 hasta üzerinde yapılan Faz I ve Faz II klinik çalışmalarda
Glukan çalışmalarda hastalara 6 ay boyunca kemoterapi ile eş zamanlı olarak -glukanı iyi tolere ettiği, özellikle kronik lenfositik bverildiğinde, hastaların lösemi ve lösemi hastalarında hematopoezisi indüklediği belirtilmiştir.
Yapılan Bir Araştırmada
Araştırma Sonucunda ,yan etkinliği hemen hiç bulunmayan ve maliyeti ucuz olan beta glukan, kısa barsak sendromlu hastalarda önerilebilir ve adaptif özelliği klinik olarak araştırılmalıdır. Ayrıca intestinal lenfoproliferatif etkinlik bir başka çalışma hedefi olarak ele alınabilir
Arpa
Arpadaki besinsel liflerin, beta glukanda da bolca bulunduğu bilinmektedir, Arpanın, propiyonik aside sahip olmasının ek faydaları vardır. Bu asit HMG-CoA redüktaz enziminin aktivitesini kontrol edecek göreve sahiptir.
Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) 1997 yılında besin ürün ambalajları üzerinde “çözünür posa ve tam yulaftan zengin, doymuş yağdan ve kolesterolden düşük gıda kalp hastalığı riskini azaltabilir” ifadesinin kullanılmasını onaylamıştır.
2005 yılında arpa (tam buğday ve bazı kuru öğütülmüş arpa ürünleri) çözünür posa kaynağı olarak sağlık beyanına dahil edilmiştir.
FDA ve EFSA tarafından “günlük en az 3 g” çözünür yulaf veya arpada bulunan Beta-Glukan tüketimi önerilmektedir.(bazı kaynalarda ama 2)
Doğal Ekmek Mayası
Beslenmemizde arpa ve yulaf ekmeği tüketimini sağlayarak besinlerle beta-glukanı doğal olarak almamız mümkündür. Tam arpa unu (arpa taneciğini tamamen içeren) ile yapılan ekmek tüketimi sağlanırsa arpanın doğal yapısında bulunan birçok vitamini, minerali ve posayı dengeli olarak almak mümkün olmaktadır. Bu sayede kan kolesterol düzeyi istenilen aralıktan daha yüksek olan kişiler için yulaf veya arpalı ekmeği seçmek daha akılcı bir seçim olacaktır.