Sofraların vazgeçilmezi olan tuz vücut fonksiyonlarımız için de büyük önem taşımaktadır. Tuzun vücudumuzda Asit-baz dengesinin sağlanması, kan basıncı kontrolü, kas ve sinir sistemi işlevlerinin düzenlenmesinde rolü vardır.
Fakat günlük tuz alımımız 1 tatlı kaşığını geçmemeli!
2017 yılında Türkiye Hane Halkı Sağlık Araştırması Bulaşıcı Olmayan Hastalıkların Risk Faktörleri raporunda Türkiye’de tuz tüketimi yaklaşık olarak 10g olarak tespit edilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü ise 2025 yılına kadar dünyada tuz tüketimini 5g ve altına indirmeyi hedefliyor. Yani tüketmekte olduğumuz tuz miktarını yarı yarıya indirmeliyiz.
Yemeğin tadına bakmadan tuz ekliyor musunuz?!
Türkiye’de yemek yerken veya öncesinde tuz ekleyen kişilerin oranı %28,1 olarak bulunmuştur; yani 3 kişiden 1’i. Bu tüketim miktarı olması gerekenin oldukça üstündedir. Ülkemizde maalesef birçok kişi yemeğin tadına bakmadan tuz ekleme alışkanlığına sahip. Bu alışkanlıktan kurtulmak için baharat tüketiminin artması gerektiğini düşünüyorum. Tuz eklemek yerine baharat ekleyelim ve bu 3 kişiden 1i olmayalım.
Tuzla birlikte alınan Sodyum’ un da fazlası kalbe zarar!
Tuzla beraber alınan sodyum da belli bir miktarda sınırlandırılmalıdır. Yaklaşık olarak 5 g tuz ile 2g sodyum almaktayız. Dünya Sağlık Örgütü 3.5g ve üstünde sodyum alımını Kardiyovasküler hastalıklar açısından riskli olarak nitelendirmektedir. Dünya’da her yıl yaklaşık 3 milyon kişi yüksek sodyum alımı ile ölmektedir. Sodyum ve tuz miktarını dengede tutmak sağlığımızı korumak açısından oldukça önemli ve üzerinde durulması gereken bir durumdur.
İyotlu tuz kullanmak çok önemli
Ülkemizde sofra tuzlarına iyot eklenmesi 1994 yılından itibaren zorunlu hale getirilmiştir. İyotlu sofra tuzu tüketimi beslenmemizin önemli bir parçasıdır. Çocuklarda iyot eksikliği, zeka gelişimi üzerinde önemli etkisi vardır. Dünya’da en az 30 milyon çocukta yetersiz iyot alımı ile görülen zeka gelişimi eksikliği görülmektedir.
“Görünmez tuz” a dikkat!
Birçok besinden farkında olmadan fazlaca sodyum alıyoruz! Günlük sodyum alımımızın önemli bir kısmını ekmek, çeşitli kahvaltılık gevreklerden, işlenmiş etlerden, tahıllardan, süt ve süt ürünlerinden almaktayız. Gün içinde tüketilen bir miktar paketli gıda veya işlenmiş ürünlerle bile günlük tüketmemiz gereken sodyum miktarlarına erişebiliyoruz. Biz bunlara “görünmez tuz” diyoruz. Bundan dolayı gün içinde tükettiğimiz gıdalara dikkat ederken normal öğünlerimizde de yemeğin tuzuna bakmadan ekleme yapmamız gerekir.
Günlük tükettiğimiz bazı besinlerin sodyum içeriklerine bakarsak:
Besin | 100g da bulunan sodyum miktarı |
Cips | 500 mg |
Hamburger | 460 mg |
Tuzlanmış fıstık ve benzeri kuruyemişler | 280 mg |
Bulyon | 150000 mg |
Ekmek | 330 mg |
Tuzlu tereyağı | 400 mg |
Kraker | 600 mg |
Fermante edilmiş etler(pastırma vb.) | 830 mg |
Soya ve balık sosu | 4840 mg |
Kavanozda bulunan yiyecekler | 225 mg |
Cheddar Peyniri | 625 mg |
Uzman Diyetisyen
İPEK AĞACA ÖZGER