Aspir Yağı Nedir?
Aspir yağı, aspir bitkisinden elde edilir. Eski Orta Doğu kültüründen bu zamana kadar ulaşmış olan aspir bitkisi, çok eski zamanlara dayanmaktadır. Farklı isimleri bulunan bu bitki yalancı safran, Amerikan safranı ve boyacı safranı gibi isimlerle de bilinmektedir. Ortalama yağ oranı %30-50 arasında değişebilen oldukça yağlı bir bitkidir. Aspir tohumlarından elde edilen yağ, yemeklik olarak kullanılmaktadır ve kalitelidir. İnsan sağlığı açısından önemli olan toplam doymamış yağ asitleri oranı çok yüksektir. Tohumlarında %13-46 arasında yağ bulunmakta, bu yağın yaklaşık %90’ı doymamış yağ asitlerinden (oleik ve linoleik asit) oluşmaktadır.
Aspir Nerede Üretilir?
Kurağa dayanıklı bir bitkidir. Aspirin özellikle soğuğa ve sıcağa olan yüksek toleransı nedeniyle kuru tarım alanlarında, yabancı otlara olan toleransı ile de sulu tarım alanlarında değerlendirilebilecek alternatif ürünlerden birisidir. Aspirin diğer yağlı bitkilere göre kurak bölgelere adaptasyon yeteneğinin daha yüksek olması, bu bitkinin yakın bir gelecekte öneminin daha da artacağı ve tarımının gelişeceği umudunu vermektedir. Aspir bitkisinin, Güney Asya orijinli olduğu, ilk olarak Asya kıtasının güneyinde, Ortadoğu bölgesinde ve Akdeniz ülkelerinde ekildiği bilinmekte ve tüm dünyaya buradan yayılmış olabileceği kabul edilmektedir. Hatta, milattan önce ekildiği bilinip yaklaşık 3500 yıl önce Mısır’da ekilmesi nedeniyle, bu bitkinin buradan yayıldığı da kabul edilmektedir.
Aspir Yağının Faydaları Nelerdir?
-
Zeytine eşdeğer oleik asit yağ oranı
Zeytin yağındaki oleik yağ asidi oranının %56-83 arasında olduğunu düşünürsek, aspir yağının beslenme açısından en az zeytin yağına eşdeğer olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır.
-
E vitamininden zengin
Ortalama %75 linoleik asit içeren aspir yağında ayrıca E vitamini, tokofoller yüksek miktarda bulunmaktadır. E vitamini, antioksidan etkisi olan bir vitamin türüdür. Bu nedenlerle aspir yağı kalp ve damar hastalarının uyguladıkları diyetlerde kullanılmakta ve antikolesterol etkisi nedeniyle büyük önem taşımaktadır.
Tarihte Kullanımı
Tarihte eski zamanlardan beri, Çin, Japonya, Hindistan, Mısır ve İran’da tarımının yapıldığı bildirilmektedir. Orta Çağ döneminde İtalya, Fransa ve İspanya’da tarımı yapılmış, Amerika kıtasının keşfinden hemen sonra da, İspanyollar tarafından önce Meksika’ya, daha sonraları oradan da Venezuella ve Kolombiya’ya götürülmüştür. A.B.D’ ye girişi ise, 1925 yılında Akdeniz ülkelerinden olmuştur.
Adı geçen bu ülkelerde, önceleri tıbbi amaçlarla ve çiçeğindeki boya maddesinin gıda ve kumaş boyacılığında kullanılması amacıyla yetiştirilmiş, daha sonraları ise, tohumundaki yağı için yetiştirilmeye başlanmıştır.
Çin’de, aspir bitkisi hemen hemen tamamen sadece çiçekleri için yetiştirilmekteydi. Çünkü, çiçekleri pek çok hastalığın tedavisinde kullanıldığı gibi, bitkisel çay olarak da tüketilmekteydi. Çay olarak tüketilmesindeki esas neden, çiçekte amino asitler, mineral maddeler ve bazı vitaminlerin (B1, B2, B12, C ve E) bulunmasıydı. Aspir bitkisi tıbbi olarak, kadınların regl dönemlerinde, kalp-damar rahatsızlıklarında ve travma sonucu oluşan şişliklerin ve ağrıların tedavisinde başarılı bir şekilde kullanılmıştır.
Afganistan ve Hindistan’da, aspir yapraklarından yapılan çay, kadınlarda düşük önleyici olarak kullanılmıştır. Son yıllarda yapılan araştırmalarda, aspir çiçeklerinde antioksidan maddelerin varlığı da ortaya konmuştur.
Ortadoğu ülkelerinde, Hindistan’da ve Afrika’da, aspir bitkisi, ateş düşürücü olarak, kusmayı teşvik ettiği için zehirlenmelerde panzehir olarak ve kabızlığa karşı (ishal yapıcı) kullanılmıştır.
Bangladeş’te öğütülmüş aspir, hardal yağı ile karıştırılarak romatizmaya karşı merhem olarak kullanılmıştır.
Sağlık alanındaki bu kullanımlarından başka, gıda maddesi olarak bazı Ortadoğu ve Asya ülkelerinde pilav, çorba, sos, ekmek ve turşulara katılarak onların sarı ve parlak turuncu renk almalarını sağlanmıştır.
İran’da, aspirden elde edilen salça kıvamındaki madde, peynirin mayalanmasını hızlandırmak için kullanılmıştır. Bu maddenin, beyaz peynire hoş bir koku ve yumuşaklık verdiği bildirilmektedir.
Bugün, Hindistan, ABD, Meksika, Kazakistan, Kırgızistan, Etiyopya ve Avustralya gibi ülkelerde geniş alanlarda üretimi yapılan bir yağ bitkisi haline gelmiştir.
Ülkemizde Kullanımı
Ülkemizde, haspir (aslında aspir olmasına rağmen haspir olarak bilinmekte) olarak bazı yemeklere renk vermek amacıyla kullanılmaktadır. Örneğin, Güneydoğu Anadolu bölgemizde (Diyarbakır ve çevresinde) sarı renkteki aspir yağı pilavlarda kullanılmakta ve pilavın sarı renkte olması sağlanmaktadır.
Türkiye petrol açısından dışa bağımlı bir ülke olduğundan, bu bağımlılıktan bir nebze olsun kurtulabilmek için, bitkisel yağlardan biyodizel üretimine de önem verilmelidir. Bu konuda, bazı ülkeler epey yol almışlardır. Aspir yağı da biyodizel yapımında rahatlıkla kullanılabilir.
Umarım yazımız sizin için faydalı olmuştur. Merak ettiklerinizi ve sormak istediklerinizi yorum olarak yazabilirsiniz.